Matematikle ilgili eserler
incelendiğinde; birinci grup olarak, Eski Yunan matematikçilerinden Tales (Thales),
Pisagor (Pythagoras), Öklid (Euclides), Arşimed (Archimedes), Apollonius,
Hipparchos , Menaleas, İskenderiyeli Heron , Batlamyos (Ptelemeos Claudis) ve
Diophantos ile bunların çağdaşlarının adları görülür. Daha sonra, ikinci grup
olarak da Batı Dünyası matematikçilerinden; Johann Müler (Regiomantanus adıyla
da tanınır), Cardano, Decartes, Fermat, Pascal, Newton (Isaac Newton), Leibniz,
Mac Loren, Bernoulli'ler (Bu aileden sekiz ünlü matematikçi vardır. Bunlar; Jean
Bernoulli, Jacques Bernoulli, Daniel Bernoulli...). Bu bilginlerin adlarını ve
matematikle ilgili sistem, teorem ve kavramlarını her kademedeki orta dereceli
okul ile üniversite ve dengi okul matematik kitaplarında görmek mümkündür.
Yukarıda; birinci grup olarak belirttiğimiz; Eski Yunan (Antik çağ,
Grek) matematikçileri; M.Ö. 8. yüzyıl ile M.S. 2. yüzyıl arasında, ikinci grup
olarak belirttiğimiz Batı Dünyası matematikçileri ise, 16. ile 20. yüzyıl
arasında yaşamışlardır: Burada akla şöyle bir soru gelmektedir. 16. yüzyıldan
önceki zaman içerisinde matematik konularında hiç bir araştırma ve çalışma
olmamış mıdır? Özellikle, islamiyetin ilk yılları olan 7. yüzyıl ile 16. yüzyıl
arasında yaşamış olan Türk-İslam Dünyası matematik bilginlerinin varlığı ve
çalışmaları görmezlikten gelinmiştir.
Gerçek olan şu ki; Türk-İslam Dünyası matematikçileri, yukarıda
birinci grup olarak adlarını belirttiğimiz Eski Yunan bilginlerinin ortaya
koyup, yeterli çözüm getiremedikleri, matematik sorunlarına yeni çözümler
getirdikleri gibi, bu bilime yeni sistem, kavram ve teorem kazandırmışlardır. Bu
başarılarının sonucu bugünkü ileri matematiğin temelini atmışlardır. Her ne
kadar, Batı'lı bazı bilim tarihçileri, Eski Yunan matematiğini geliştirmiş
olmakla vasıflandırıyorlarsa da, son yüzyıl içinde yapılan araştırmalar, bu
hükmün temelinden yanlış olduğunu ortaya koymuşlardır.
Ülkemizde, evrensel nitelikteki kendi alimlerimizin bilimsel yönlerine
gereken ve yeterli önem verilmezken; Batı'da, özellikle son yüzyıl içerisinde,
bilginlerimize ait yüzlerce cilt eser ve makalelerin yayınlandığı, hatta bu
bilginlerimiz için, yaşadığı yüzyıllara adlar verildiği ve anma törenleri
düzenlendiğini görmek mümkündür. Bunlardan birkaç örnek vermek gerekirse;
dünyada ilk cebir kitabı yazanın Harezmi (Harezm 780-Bağdat 850),
trigonometrinin temel bilginlerinden olan sinüs ve cosinüs tanımlarını ilk
açıklayan el-Battani (Harran 858-Samarra 929) , tanjant ve cotanjant tanımları
ile ilgili temel bilgileri Ebu'l Vefa (Buzcan 940-Bağdat 998), Pascal'a (Blaise
pascal 1623-1662) izafe edilen ve cebirde önemli kuralları ihtiva eden "Binom
Formülünün" Ömer Hayyam'a (1038-Nişabur 1132) ait ve Kepler'in (Johannes Kepler
1570-1630) araştırmalarına rehberlik edenin İbn-i Heysem (Basra 965-Kahire
1039). olduğunu belirtebiliriz. Ayrıca Sabit bin Kurra (Harran-826-Bağdat 901)
için "Türk Öklid'i" bilim dünyasının en büyük alimi, Beyruni (Bruni) (Ket 973-Gazne
1052) için "Onuncu Yüzyıl Bilgini", ünlü Türk hükümdarı Uluğ Bey için "On
Beşinci Yüzyıl Bilgini" öğrencisi Ali Kuşçu için "On Beşinci Yüzyıl Batlamyos'u"
dendiğini de belirtmek mümkündür.
Yukarıda sadece birkaçının adını belirttiğimiz 8. ile 16. yüzyıl
Türk-İslam Dünyası alimlerinin eserleri, Batı'da "Tercüme Yüzyılı" olarak
adlandırılan 12. yüzyıl başlarından itibaren, önceleri zamanın bilim dili olan
Latince'ye, daha sonradan da, öteki Batı dillerine çevrilmiştir. Çevrilen bu
eserlerin asılları ise, Doğu Yazma Eserleri ile zengin olan Avrupa
kütüphanelerinde muhafaza edilmekte ve hala, ilgili bilim adamlarının elinde,
gerektiğinde temel müracaat kitabı, ya da kaynak eser olarak
değerlendirilmektedir.
Giriş | Atatürk | Matematik | Fotoğraf Galerisi | Hakkımda | Ziyaretçi Defteri | Linkler
Bu sitenin son güncelleştirilme tarihi
14/08/02
Desinged by SunShine
Görüş
ve istekleriniz için e-mail adresim:
zekiakan@yahoo.com